IRAK KÜRTLERI ICIN ENTEGRASYON CALISMALARI !

29.07.2014 22:35

Biraz önce Cumhurbaskanimiz Abdullah Gül'ün Malatya'da Suriyeli vatandaslarimiza seslenisini izledim.

Insanlarin yüzlerinde buruk bir sevinc, gözlerinde umutsuzluk perdesi yariya inmis ve umut dolu bakislar almis yerini. Ellerinde Türk Bayraklari, Cumhurbaskanimizin konusmasi tercüme edildikce islik ve alkislar.. 

Cumhurbaskani yapilan faaliyetlerden, okullardan bahsederken, onlari bu faaliyetlerden yararlanmaya tesvik ediyor.. 

Ve bu noktada yapilan Kürt acilimlari aklima geliyor. Simdi daha iyi anliyorum neden Kürtce'nin okullarda secme ders oldugunu, Kürtce radyo ve televizyon,
isimler hususunda x, w gibi harflerin alfabeye dahil edilmesini.. Bu nedir biliyor musunuz ? Bu resmen birseylerin ayak sesleri. 

Almanya'nin Türkleri isci sinifinda calistirmalari icin davetinin üzerinden yarim asir gectigi halde, halen entegrasyon/uyum politikasi tartisilirken, ki basarili olduklari da söylenemez; Türkiye bize katilacak olan Barzani ve elbette Kürtlerin topluma adapte olabilmeleri, kendilerini evlerinde hissedebilmeleri icin, simdiden calismalara basladi, ki simdi dememe bakmayin, bunlar yillarin calismasi sonucunda meydana gelen gelismelerdir. Bu imkânsiz mi ? Hayir elbette degil ! Üce bölünmüs bir Irak, ne yapabilir ki ? 

Arkadaslar, 100 küsür yillik bir adaletsiz dünya düzeninden sonra, kabina sigamayan Türkiye, yine önce kendi icinde, sonra bulundugu cografya da ve nihayetinde yavas yavas dünyaya adaletli bir yönetimin nasil olacagini gösterecektir..

Aramizda Osmanliyi sevenler vardir, sevmeyenler vardir. Peki sevip ya da sevmemezlik yaparken, neyi sebep olarak gösteriyoruz ? 

1299 yilinda kurulan ve 1900 yillara kadar ayakta kalabilen bir imparatorluk, demek ki saglam temeller üzerine kurulmustur. Irk ayrimi yapmadan, YASA VE YASAT diyerek, ayakta kalip, hic bir din ya da milliyete karsi bir karsit politika yapmadan, Viyana'ya kadar dayanmistir.. 

Evet, ATAM IZINDEYIZ dönemi bitti, artik ATALARIMIZIN IZINDEYIZ demenin zamani geldi.. Belki bizler son yillarimizda bunu görecegiz, ya da hic.. Ama yarinlar COCUKLARIMIZIN VE TORUNLARIMIZIN; bunu bilelim ve buna göre yasayalim, cok calisalim..

Sevgiler 
Selvi...

Giderayak gercek bir olay ile noktalamak istiyorum..

İtalyan Profesörden Yunanlıya Tokat Gibi Cevap

Türk Edebiyatı Vakfı’nın yayınladığı, Cemal Aydın tarafından kaleme alınan ‘Taşa Kazınan İhanet’ kitabından ilgi çekici bir bölüm:

Prof. Dr. İsmet Giritli bir kongre için İtalya’ya gidiyor. Orada kendisine bir Yunan ve bir Ermeni profesör musallat oluyor. Her öğle yemeğinde; “Siz bizi 400-800 yıl sömürdünüz. Bizi ezdiniz!..” diye Prof. Dr. Giritli’yi tâciz ediyorlar. Sonunda Giritli dayanamıyor ve kongre düzenleyicisi İtalyan profesöre durumu anlatıyor. İtalyan profesör; “Bugün öğle yemeğini beraber yiyelim.” diyor. Yemekte Yunan ve Ermeni profesörler İsmet Giritli’ye yine taarruza başlıyorlar. İtalyan profesör Yunanlıya soruyor:

- Siz kaç yıl Türk hakimiyetinde kaldınız?

- 400 yıl.

- Hangi dili konuşuyorsunuz?

- Yunanca.

- Dininiz nedir?

- Ortodoks Hıristiyan.

Sonra Ermeni profesöre dönüyor:

- Siz kaç yıl Türk hakimiyetinde kaldınız?

- 800 yıl.

- Hangi dili konuşuyorsunuz?

- Ermenice.

- Dininiz nedir?

- Gregoryen Hıristiyan.

- Beni iyi dinleyin! Eğer siz 200 yıl İtalyan hakimiyetinde kalsaydınız, şimdi ikiniz de İtalyanca konuşuyordunuz ve ikiniz de Katolik’tiniz. O yüzden, kültürünüzü muhafaza ettikleri için siz Türklere teşekkür etmelisiniz, teşekkür...